6 Ocak 2016 Çarşamba

Can İnce'nin İSD Anısı!




15 yaşındaydım. O zamanlar, arada satrancımı ilerletmek için(!) arada hafta sonları İstanbul'a gelip İSD'de yıldırım turnuvalarına girmeye başlamıştım. Bir turnuvadan bir saat kadar önce İSD'den içeri girdim... 

Adnan bana doğru bağırdı: "Seeen! Beşe bir! 50 kağıdına!". 

Adnan benden çok aha kuvvetli oyuncu ama yine de o zamanlar 1800-1900 falanım. Üstelik her satranççı gibi, ben de oyunun kendinden önce, nerede çakallık var, nerede manyel var; hepsini biliyorum. Adnan'ı da tanıyorum ama Adnan beni o gün tanıdı! 50 kağıt (eski parayla 50.000 TL) benim iki günlük harçlığımdan fazla. Etap Birahanesi'nde bira 2.500 TL civarındaydı. Oradan kıyaslanabilir. Hızlıca düşündüm: "Adnan Adnan'dır ama 50.000 de 50.000'dir!" ve bu küstahça meydan okumayı kabul etmeye karar verdim. Tabi her oyunda bayrak düşürerek 6-0 kazandım. "Beşe bir" de istersen vezir geri ol; kırk hamle sağ kalmak yetiyor zaten. 

Neticede Adnan çok hiddetlendi. Bağırıp çağırmaya başladı. Ben bir süre Adnan'ın sakinleşmesini bekledikten sonra: "Abicim ne biçim adamsın! Hem çoluğa çocuğa yeniliyorsun, hem de bağırıp çağırıyorsun!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder