1 Ağustos 2014 Cuma

Hacivat ve Karagöz satranç oynasaydı nasıl olurdu?


Hacivat ile Karagöz'ü aklınıza getirin. Tabii yeni nesil için bu ikili çok şey ifade etmeyebilir ama Hacivat ile Karagöz'ün satranç oynadığını düşünün ve neler olabileceğini tahmin edin. Kahraman Tovim ve Ersinan Özkan neredeyse Hacivat ile Karagöz'ün satranç dünyasındaki olası halleri gibiydi. Komedi unsurlarında zıtlıklar ve zıtlıkların yarattığı durumlar kahkaha unsurlarını destekler. Hacivat kültürlü, Karagöz ise cahildi. Hacivat soğukkanlıydı, Karagöz ise çabuk kızardı. Satranç dünyasında da Kahraman Tovim şişmandı, Ersinan Özkan ise zayıf. Tovim'in sinirleri sağlamdı, Özkan'ınki ise zayıf. Tovim çok iyi eğitim görmüştü. Rober Koleji mezunuydu ve Fizik eğitimi almaktaydı. Özkan ise uzun bir eğitim almamış, çalışma yaşamına erken girmişti. Tovim bir sürü dil bilirdi ama Özkan'ın bildiği yegane dil Türkçe idi. Tovim çok konuşur ve rakibinin taciz eder, sinirlerini bozardı. Ersinan Özkan ise az konuşur ama yeri geldiğinde taşı gediğine koyardı. Komedi filmi çekilmek istense bundan daha iyi bir ikili olamazdı. Daha eskilere Lorel ile Hardy'yi de hatırlatmıyorlar değildi.

Karakterleri biraz da olsa tanıdık. Bu ikilinin İstanbul Satranç Derneği'ne yegane gelme sebepleri birbirlerini yenebilmekti. Kazanan büyük bir coşkuyla eve döner kaybeden ise yarınki maçı iştahla beklerdi.

İkili yıldırım satranç oynardı ama Kahraman Tovim daha güçlü olduğu için avans verirdi. Örneğin Tovim'in 2 dakikası varken Ersinan 5 dakika ile oynardı. Oyunlar demet şeklinde oynanırdı. Yani 6 galibiyete ulaşan kazanırdı. Tovim'in en büyük kozlarından birisi ile rakibinin zayıf sinirlerini bozmaya yönelik taktikleriydi. Oyunda konuşma serbest olduğu için rakibi küçümseyen konuşmalar sık yapılırdı. Örneğin Kahraman Tovim bir piyon mu kazandı, hemen aşağılayıcı konuşmalara girişirdi. Devamında gelen hatalar da işini kolaylaştırırdı. Bu arada oyunların parasına oynandığını da belirtelim. Yüksek bir paraya oynamıyorlardı ama rakibin parasına el koymak ayrı bir gurur ve dalga geçme kaynağıydı.

Yine bir gün bu ikili satranç oynarken Tovim rakibinin iyice sinirlerini bozmuştu. Ne var ki o oyunda da Ersinan çok iyi konumdaydı. Herşey lehineydi. Bu sırada Kahraman Tovim tahtanın dışında duran veziri aldı ve sert bir şekilde önüne koydu. Bu birazdan vezir çıkacağım onun için hazırlık yapıyorum anlamına gelirdi. Oysa ki bırakın vezir çıkmayı Tovim2in geçer piyonu bile yoktu!

Ersinan'ın sigortası atıverdi. Hakemin müdahale etmesini rakibin manyel yaptığını (manyel: satranç oyununda rakibi rahatsız edici davranış) söyledi. Artık aralarında o kadar gerilim olmuştu ki Eski Türkiye Şampiyonu Ateş Ülker'i hakem olarak atamışlardı.

Ateş Ülker "Vezire çıkmak için kandidat var mı?" diye sordu. Yani vezire çıkmak için aday piyon var mı diye öğrenmek istiyordu. Tovim hemen açıklamaya girişti. "Ateş abi, şu anda geçerim yok ama kalemle şöyle gelip isteyeceğim ve sonra piyonu alıp veziri çıkacağım." Ersinan kendini çok haklı gördüğü bu durumda Tovim'in bu ateşli açıklamalarıyla üstünlük elde etmeye çalıştığını görünce bir anda çıldırıverdi ve "Ne kandidatı ulaaan!" diyerek naralar attı ve Vatan abinin ünlü korkutucu salam bıçağını kapıverdi. Neyse ki araya girenler durumu sakinleştirdi.

Ertesi gün ikili hiçbir şey olmamış gibi mücadelelerine devam ettiler.

Yeri gelmişken Karagöz ve Hacivat ile Satranç Öğreniyorum kitabının Broy Yayınevi tarafından basıldığını da söyleyelim.

Ve son olarak "Hacivat ile Karagöz Neden Öldürüldü"  filmi de güzeldir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder